Esen Güler Özyavuz, nam-ı diğer rap müziğindeki tanınan ismiyle Kolera, Türkçe Rap’in kralicesi, kelimelerle dans eden bir sair, yaptigi basarili eserleriyle turkce rapin nabzini tutmakda…
2 ay once Magazine Turka ekibi olarak Sagopa Kajmer roportaji ile sizlerleydik bugun ise Kolera roportaji ile tekrar sizlerleyiz. Bu samimi ve okumakdan zevk alicaginiz roportaj icin bizi kirmayip roportaj teklifimizi kabul eden Kolera’ya sonsuz tesekkur ediyoruz.
ve iste Kolera…
Ilk basta herkesin merak ettigi bir soruyla baslamak istiyoruz. Liriklerini yazarken nelerden ilham aliyorsunuz ?
Kolera: İlk olarak müzikten ilham alıyorum,müziğin bana hissettirdiklerine gore kelimeler dökülmeye başlıyor,kendi yaşadığım ya da başkalarının yaşadığı herşey bana ilham verebilir…illa bir olaydan etkilenip yazmam bazen sadece duygularımdan bahsetmek isterim,ilham kendi içimden geliyor kimisi de rakam gördü mü hemen onları çarpmak bölmek ister,ben de öylece yazmak istiyorum.
Underground piyasasına sürekli sunduğunuz ve download izni verdiğiniz parça ve albümlerin yanı sıra,resmi sitenizde de gerektiği zaman açıklama ve gelişmeler üzerine aydınlatıcı yazılar sunuyorsunuz…Bu tür hediye türü projeler fanlarınızı oldukça memnun ediyor.. Çok amaçlı kullandığınızı varsaydığımız resmi sitenizden fanlarınızı da bir çok organizasyonda topluluk,birlik halinde görmek mümkün… Böyle bir kitlenin belli bir bölümüyle beraber seyahat ederek bir turne fikri bana her zaman ilgi çekici bir
organizasyon olarak gelmiştir..Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kolera: Güzel bir hayalmiş Dinleyicilerimizin büyük bir kısmı henüz ailesi ile yaşıyor,kendi cumhuriyetleri olmadığı için bunu biraz zor buluyorum.
Rapinizdeki en buyuk ozellik ve farklilik nedir?
Kolera: Kafiye olsun diye anlamsız kelimeleri üstüste dizmem içi dolu cümleler kuruyorum ve nakaratları güçlü parçalar yapıyorum,back vocallerimin de kendime has olduğunu düşünüyorum,yine de dinleyicilerimin cevaplamasını tercih edeceğim bir soru bu,böyle konuşunca kendini övmek gibi oluyor ama berbat işlere imza atıp kendini Madonna sananların dünyasındayız ben en azından sadece yapabildiğimi söyledim.
Sizin icin en anlamli ve soylemeyi sevdiginiz parca hangisi?
Kolera: Parçalarımı ayırmıyorum hepsi anlamlı benim için ama sahnede ‘’bir bilsen sen’’ adlı şarkımı okumayı çok seviyorum.
Turkiyedeki Rap hakkinda ne dusunuyorsunuz?
Kolera: Kendi müziğimle ilgilenmekten başkalarınınkini pek takip edemiyorum ama genel olarak çok bayağı ilerliyor,Türkçe Rap salak müziği deseler savunamıyorum çünkü Mc’ler bir yerde hata yapıyorlar,ilk kayıtlarını tüm internete yayıyorlar ve kötü tanınıyorlar,Türkçe Rap te bu kirlilik hasebiyle tantana müziği olarak anılıyor halbu ki her Mc belli bir seviyeye gelene kadar kendini saklasa piyasaya bomba gibi düşerdi..Bizler de sadece iyi olanları dinler kötülerle vakit kaybetmezdik ama bu durum Amerika’da da aynı hatta orada daha kötü çünkü onlar karınca gibi fazla.Radyo Mic Beatz için program hazırlarken 50 albüm dinleyip 3 parça seçebildim,durum bu…
Yakında katılım süresi sona erecek olan Kafile 2 albümü underground konsept taşımakta… Bu albümden performansa göre Kuvvetmira ekibinde yer alacak isimler olacak mı ? Veya şu anda aklınızda olan ve yakında oluşumunuzda yer alması olası bir isim var mı ?
Kolera: Bireysel olarak yardımcı olacağımız Mc’ler olabilir,albümleri Melankolia’dan çıkabilir ama Kuvvetmira üyesi olacaklarını sanmıyorum, en son böyle bir karar almıştık, kararımızda sabitiz tabi ama Sago bir istisna yapmak isterse o müstesna…
İşiniz gereği underground çalışmaları dinlediğinizi varsayarsak, gerçekten dinlenmeye değer çalışmalar elbette ara sıra kulağınızda yer edinmiştir… Bünyenize almayı isteyeceğiniz kadar iyi olan bir underground isme teklif yollamayı düşünür müsünüz? Yoksa oluşuma alınan isimler hep kendilerinin başvurusuyla mı oldu bugüne kadar?
Kolera: Kafile 2 ile bir kapı daha açtık,herkesi bekliyoruz,kimse tek tek keşfedilmeyi beklemesin çünkü Underground Türkçe rap dünyası çok büyük bir dünya apayrı bir gezegen olma yolunda ilerliyor,neredeyse Türkçe Rap dinleyicisinin yarısı aynı zamanda bu müziği icra da ediyor.O nedenle kimse kendini keşfedilecek elmas gibi ipek mendillere sarıp beklemesin,bir fırsat kapısı varsa oraya doğru koşsun,siz hedefinizin peşinde yorulmadıkça,o çıkıp gelmez,geliyorsa da büyük şans…
Sözleriniz zaman zaman eski ya da az bilinen sözler kullanmanız nedeniyle sözlük gerektirse de gerçekten çok anlamlı olmakla beraber, kafiyeleriniz ve de nakaratlarınız ile de kitlenin ilgisini çekiyor… Şarkı sözünü oluşturma süreniz ilham geldiği an ne kadar sürüyor ve şarkı sözlerinizi yazdığınızda şarkı ismini neye göre seçiyorsunuz?
Kolera: Ben Sagopa Kajmer gibi zor farsça kelimeler kullanmıyorum, kullandığım kelimeler günlük hayatta da kullandığım kelimeler;mesela biri bardağıma su koyarken yeterli demem kafi derim,bunun için sözlüğe gerek duymuyorum ama belki bildiğim için bana herkes biliyormuş gibi geliyor da olabilir yani haklı da olabilirsiniz..
Şarkı oluşturma sürecim değişkendir,bazen bir kerede yazar okur kaydederim,bazen müzik yokken birşeyler karalamışımdır o karaladıklarımı kullanırım,eklerim,çıkarırım,bir anda kendimi yorgun hissedip parçaya sonra devam etmek üzere yarım da bırakabilirim.Sago 1 kerede kayıt etmekten yana ama ben farklı çalışıyorum bu bazen ara vermek bana iyi geliyor aklımı toplamış oluyorum çünkü sürekli aynı beat üzerine çalışınca bir sure sonra müziği hissetmek zorlaşıyor benim için ara verince tazeleniyorum ama bu iştaha bağlı 1 seferde kaydettiğim çok fazla parça var.Tracklerin İsimlerini de daha çok parçanın anatemasını yansıtan cümlelerden koymayı seviyorum.
Konserlerinizde gelen kitle her zaman sizleri memnun edecek seviyede. Kapalı alanlarda mı konser vermek daha elverişli yoksa son günlerde gerçekleştirdiğiniz gibi festival,stad sahneleri mi ?
Kolera: Dinleyiciyi rahat ettirecek genişlikte ise ben kapalı mekanı tercih ederim akustik açısından her zaman daha iyi oluyor..kapalı alanın ayrı bir atmosferi oluyor bunu da daha çok seviyorum underground ruhuna daha yakın buluyorum..ama mekana anca sığmışsak o dolulukta nefes almak biraz problem yaratmaya başlıyor özellikle ilk yarım saatten sonra,o zaman açık havada olmayı diliyorum…..
Giderek artan vokaliniz ve de nakarat okuma beceriniz var.Kendinizi bu konuda eğitirken nelerden faydalandınız?
Kolera: Dua ettim,en çok Allah’ın yardımıyla oldu bu iş çünkü benim gerçekten nakarat okumaya pek yeteneğim yoktu.Eh tabi çalıştım kendimce yazdıklarımı okumayı denedim kaydedip dinledim,olmadı,tekrar kaydettim çünkü nerede hata yaptığımı biliyordum o hataları erite erite artık aklıma gelen melodileri okuyabiliyorum…Yine de ince notalarla pek iyi arkadaş sayılmam.
Bir çok iyi kötü mc gerek normal parçalarında gerekse disslerde küfürü çok kullanmakta..Argonun yerine göre kullanıldığında ayıba vurulmayacak bir silah olduğunu varsayarsak, sizin kötü yolda ilerlemekte olan gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Kolera: Her insan hayatında küfür eder,biz yapmacık değiliz olduğumuz gibiyiz martavalları artık bir kenara konulsun.Evet herkes küfreder ama bu övünülecek bir erdem değil ki ..Bu bir kızgınlık anı değil ki,kazayla ağzından kaçsın ve sen o fırlayan oku geri tutamayasın..Bu bir sanat..mikrofon orada, kayıt etmen için zaman orada,küfür ancak kazayla ağızdan kaçmalı,kendi aramızda kirli konuşmak bir tercih bir tarz olabilir ancak iş sanata gelince küfrün sanatı olmaz eğer olur diyen varsa en güzel dizini biz yazarız bundan basiti yok bizim için hatta bizden iyisini ilkokul öğrencileri yazar çünkü onlar yeni moda küfürlerin içinde büyüyor… küfür etmemek iyidir-küfür etmek kötüdür,bunu ahlak sahibi herkes böyle bilir,buna göre küfrü savunan ahlaksızlıktan asilikten hoşlanıyor demektir,bundan hoşlanan böyle şarkıları dinler,hoşlanmayan da bizi dinler çünkü biz coşkuyu küfürsüz de yakalıyoruz.
Kariyerinizde keske yapmasaydım dediğiniz hatalarınız oldu mu hic?
Kolera: Oldu ,hala da oluyor…Ben hem duygusal biriyim,hem de en az diğer insanlar kadar aptal olabiliyorum ,kim her an pervasızca zekiliğini ve soğukkanlılığını yahut profesyonelliğini koruyabilir ki?Beşerler zaman zaman şaşarlar,yine de benim pişmanlıklarım iyi niyetimden yaptığım şeyler üzerine,bazen siz iyi birşey yaptığınızı sanarsınız ama onu haketmeyen birine yaptığınız için başınıza kötülük kesilir…
Son çalışmalarınızda tasavvuf türü üretime dayalı söz ve vurgu planlamasında ilerlediğinizi görüyoruz..Buna belli bir kararın ardından sonra mı başladınız,yoksa değişen veya artan dini duyguların şarkılarınızda yer alan bir tepkimesi mi ?
Kolera: Ben bir plan kurup plana gore yazmam,artan manevi duygular doğru cevap,onların yansımaları kalemimi etkiliyor,ne ile meşgulse ondan bahsediyor insan…bazen aştkan,bazen kederden,bazen alınganlıklardan,bazen tanıdıklardan,nihayetinde yazı sahibine aittir…
Rap muzigi disinda ilgi alanlariniz varmi?
Kolera: Büyük bir sinema severim.Çok fazla film izledim,izliyorum,zaten evdeki en büyük sıkıntı yeni aldığımız filmlerin eskiden izlemiş olduğumuz filmler çıkması.En çok gerilim-korku,dram ve biografileri izlemeyi seviyorum,müzik gruplarının biografileri hariç onları sıkıcı buluyorum.Fotoğraflarımı kendim çekiyorum bazılarını Sago çekiyor Sagopa’nın da fotoğraflarını ben çekiyorum,bu da ayrı bir zevk benim için, onların üzerinde photoshopla birşeyler yapmayı seviyorum şu günlerde dinleyicilerimin fotoğraflarını yapıyorum İnziva albümümle resim çekiliyor ve bana yolluyorlar ben de shoplayıp imzalıyorum,sitede paylaşıyoruz,yine benim ilgi alanlarım benimle ilgilenenlerin etrafında dönüyor.
Hollandayi nasil bilirsiniz?
Kolera: Hollanda’dan siyah lale tohumu almak istemiştim yoktu ancak satıcı 5li bir paketleri olduğunu söyledi 5 renk 1 tanesi siyah açıyor dedi ben de hemen aldım heyecanla anneme götürdüm o ekti her gün telefon açıp anne siyah lale çıktı mı diyordum o da kızım çıkarsa ben ararım seni diyordu ve nihayetinde 5 tohumda pembe çıktı Hollanda deyince aklıma ilk olarak bu olay geliyor.2. olarak ailelerimize peynir almıştık eksik vermişler Türkiye’de anladık laleden daha büyük kazıktı aslında ama lalelere daha çok üzülmüştüm.
Bunları gülelim diye anlattım tabi bunlar bir yana Hollanda mükemmel bir ülke o sevimli evler her evin penceresinde çiçekler,gönlünce yol boyu otlayan tombiş inekler,halkın sadece kendiyle meşguliyeti başkalarını bakışlarıyla taciz etmeyişi bunlar güzel şeyler tüm bunlarla Hollanda yaşanılası bir ülke,kim istemez ki böyle bir yerde yaşamayı?
Kolera: Ancak Amsterdam’a inince korku sarıyor,bütün o korkunç günahlar alenen işlenirken vuran çan sesiyle ürkmemek mümkün değil Amsterdam çok büyülü bir yer beni çok etkiliyor aslında ama aynı zamanda ürkütüyor da…Deniz seviyesinden bu kadar düşük olması bu günahlarla büyük dezavantaj Allah orada yaşayan bütün kardeşlerimizi korusun.Biraz dramatik oldu ama gönlümden geçti söylemek sürç-ü lisan ettiysek affola..
13 Haziranda Hollanda’nin Tilburg kentinde Sagopa Kajmer konseri var, Bu konserde sizde sahnede olucakmisiniz?
Kolera: Olmak isterdim ama malesef yokum.
Hollanda’daki Turkler arasinda bircok hayraniniz var, Hayranlariniza demek istediginiz birsey var mi?
Kolera: Mesafelerin önemi yok biz hep beraberiz,onları çok seviyorumuzak olsa da mesafeler. Yanımda olduğunuz için teşekkürler.
Hollanda’daki Turkler ve Magazine Turka adina tesekkur ediyoruz, eklemek istediginiz birsey?
Kolera: Ben de sizlere teşekkür ediyor ve Hollanda’daki bütün Türk kardeşlerime selamlarımı söylüyorum.
Tesekkur ediyoruz…
Hazirlayan: Ali Eren - magturka.com
2 ay once Magazine Turka ekibi olarak Sagopa Kajmer roportaji ile sizlerleydik bugun ise Kolera roportaji ile tekrar sizlerleyiz. Bu samimi ve okumakdan zevk alicaginiz roportaj icin bizi kirmayip roportaj teklifimizi kabul eden Kolera’ya sonsuz tesekkur ediyoruz.
ve iste Kolera…
Ilk basta herkesin merak ettigi bir soruyla baslamak istiyoruz. Liriklerini yazarken nelerden ilham aliyorsunuz ?
Kolera: İlk olarak müzikten ilham alıyorum,müziğin bana hissettirdiklerine gore kelimeler dökülmeye başlıyor,kendi yaşadığım ya da başkalarının yaşadığı herşey bana ilham verebilir…illa bir olaydan etkilenip yazmam bazen sadece duygularımdan bahsetmek isterim,ilham kendi içimden geliyor kimisi de rakam gördü mü hemen onları çarpmak bölmek ister,ben de öylece yazmak istiyorum.
Underground piyasasına sürekli sunduğunuz ve download izni verdiğiniz parça ve albümlerin yanı sıra,resmi sitenizde de gerektiği zaman açıklama ve gelişmeler üzerine aydınlatıcı yazılar sunuyorsunuz…Bu tür hediye türü projeler fanlarınızı oldukça memnun ediyor.. Çok amaçlı kullandığınızı varsaydığımız resmi sitenizden fanlarınızı da bir çok organizasyonda topluluk,birlik halinde görmek mümkün… Böyle bir kitlenin belli bir bölümüyle beraber seyahat ederek bir turne fikri bana her zaman ilgi çekici bir
organizasyon olarak gelmiştir..Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kolera: Güzel bir hayalmiş Dinleyicilerimizin büyük bir kısmı henüz ailesi ile yaşıyor,kendi cumhuriyetleri olmadığı için bunu biraz zor buluyorum.
Rapinizdeki en buyuk ozellik ve farklilik nedir?
Kolera: Kafiye olsun diye anlamsız kelimeleri üstüste dizmem içi dolu cümleler kuruyorum ve nakaratları güçlü parçalar yapıyorum,back vocallerimin de kendime has olduğunu düşünüyorum,yine de dinleyicilerimin cevaplamasını tercih edeceğim bir soru bu,böyle konuşunca kendini övmek gibi oluyor ama berbat işlere imza atıp kendini Madonna sananların dünyasındayız ben en azından sadece yapabildiğimi söyledim.
Sizin icin en anlamli ve soylemeyi sevdiginiz parca hangisi?
Kolera: Parçalarımı ayırmıyorum hepsi anlamlı benim için ama sahnede ‘’bir bilsen sen’’ adlı şarkımı okumayı çok seviyorum.
Turkiyedeki Rap hakkinda ne dusunuyorsunuz?
Kolera: Kendi müziğimle ilgilenmekten başkalarınınkini pek takip edemiyorum ama genel olarak çok bayağı ilerliyor,Türkçe Rap salak müziği deseler savunamıyorum çünkü Mc’ler bir yerde hata yapıyorlar,ilk kayıtlarını tüm internete yayıyorlar ve kötü tanınıyorlar,Türkçe Rap te bu kirlilik hasebiyle tantana müziği olarak anılıyor halbu ki her Mc belli bir seviyeye gelene kadar kendini saklasa piyasaya bomba gibi düşerdi..Bizler de sadece iyi olanları dinler kötülerle vakit kaybetmezdik ama bu durum Amerika’da da aynı hatta orada daha kötü çünkü onlar karınca gibi fazla.Radyo Mic Beatz için program hazırlarken 50 albüm dinleyip 3 parça seçebildim,durum bu…
Yakında katılım süresi sona erecek olan Kafile 2 albümü underground konsept taşımakta… Bu albümden performansa göre Kuvvetmira ekibinde yer alacak isimler olacak mı ? Veya şu anda aklınızda olan ve yakında oluşumunuzda yer alması olası bir isim var mı ?
Kolera: Bireysel olarak yardımcı olacağımız Mc’ler olabilir,albümleri Melankolia’dan çıkabilir ama Kuvvetmira üyesi olacaklarını sanmıyorum, en son böyle bir karar almıştık, kararımızda sabitiz tabi ama Sago bir istisna yapmak isterse o müstesna…
İşiniz gereği underground çalışmaları dinlediğinizi varsayarsak, gerçekten dinlenmeye değer çalışmalar elbette ara sıra kulağınızda yer edinmiştir… Bünyenize almayı isteyeceğiniz kadar iyi olan bir underground isme teklif yollamayı düşünür müsünüz? Yoksa oluşuma alınan isimler hep kendilerinin başvurusuyla mı oldu bugüne kadar?
Kolera: Kafile 2 ile bir kapı daha açtık,herkesi bekliyoruz,kimse tek tek keşfedilmeyi beklemesin çünkü Underground Türkçe rap dünyası çok büyük bir dünya apayrı bir gezegen olma yolunda ilerliyor,neredeyse Türkçe Rap dinleyicisinin yarısı aynı zamanda bu müziği icra da ediyor.O nedenle kimse kendini keşfedilecek elmas gibi ipek mendillere sarıp beklemesin,bir fırsat kapısı varsa oraya doğru koşsun,siz hedefinizin peşinde yorulmadıkça,o çıkıp gelmez,geliyorsa da büyük şans…
Sözleriniz zaman zaman eski ya da az bilinen sözler kullanmanız nedeniyle sözlük gerektirse de gerçekten çok anlamlı olmakla beraber, kafiyeleriniz ve de nakaratlarınız ile de kitlenin ilgisini çekiyor… Şarkı sözünü oluşturma süreniz ilham geldiği an ne kadar sürüyor ve şarkı sözlerinizi yazdığınızda şarkı ismini neye göre seçiyorsunuz?
Kolera: Ben Sagopa Kajmer gibi zor farsça kelimeler kullanmıyorum, kullandığım kelimeler günlük hayatta da kullandığım kelimeler;mesela biri bardağıma su koyarken yeterli demem kafi derim,bunun için sözlüğe gerek duymuyorum ama belki bildiğim için bana herkes biliyormuş gibi geliyor da olabilir yani haklı da olabilirsiniz..
Şarkı oluşturma sürecim değişkendir,bazen bir kerede yazar okur kaydederim,bazen müzik yokken birşeyler karalamışımdır o karaladıklarımı kullanırım,eklerim,çıkarırım,bir anda kendimi yorgun hissedip parçaya sonra devam etmek üzere yarım da bırakabilirim.Sago 1 kerede kayıt etmekten yana ama ben farklı çalışıyorum bu bazen ara vermek bana iyi geliyor aklımı toplamış oluyorum çünkü sürekli aynı beat üzerine çalışınca bir sure sonra müziği hissetmek zorlaşıyor benim için ara verince tazeleniyorum ama bu iştaha bağlı 1 seferde kaydettiğim çok fazla parça var.Tracklerin İsimlerini de daha çok parçanın anatemasını yansıtan cümlelerden koymayı seviyorum.
Konserlerinizde gelen kitle her zaman sizleri memnun edecek seviyede. Kapalı alanlarda mı konser vermek daha elverişli yoksa son günlerde gerçekleştirdiğiniz gibi festival,stad sahneleri mi ?
Kolera: Dinleyiciyi rahat ettirecek genişlikte ise ben kapalı mekanı tercih ederim akustik açısından her zaman daha iyi oluyor..kapalı alanın ayrı bir atmosferi oluyor bunu da daha çok seviyorum underground ruhuna daha yakın buluyorum..ama mekana anca sığmışsak o dolulukta nefes almak biraz problem yaratmaya başlıyor özellikle ilk yarım saatten sonra,o zaman açık havada olmayı diliyorum…..
Giderek artan vokaliniz ve de nakarat okuma beceriniz var.Kendinizi bu konuda eğitirken nelerden faydalandınız?
Kolera: Dua ettim,en çok Allah’ın yardımıyla oldu bu iş çünkü benim gerçekten nakarat okumaya pek yeteneğim yoktu.Eh tabi çalıştım kendimce yazdıklarımı okumayı denedim kaydedip dinledim,olmadı,tekrar kaydettim çünkü nerede hata yaptığımı biliyordum o hataları erite erite artık aklıma gelen melodileri okuyabiliyorum…Yine de ince notalarla pek iyi arkadaş sayılmam.
Bir çok iyi kötü mc gerek normal parçalarında gerekse disslerde küfürü çok kullanmakta..Argonun yerine göre kullanıldığında ayıba vurulmayacak bir silah olduğunu varsayarsak, sizin kötü yolda ilerlemekte olan gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Kolera: Her insan hayatında küfür eder,biz yapmacık değiliz olduğumuz gibiyiz martavalları artık bir kenara konulsun.Evet herkes küfreder ama bu övünülecek bir erdem değil ki ..Bu bir kızgınlık anı değil ki,kazayla ağzından kaçsın ve sen o fırlayan oku geri tutamayasın..Bu bir sanat..mikrofon orada, kayıt etmen için zaman orada,küfür ancak kazayla ağızdan kaçmalı,kendi aramızda kirli konuşmak bir tercih bir tarz olabilir ancak iş sanata gelince küfrün sanatı olmaz eğer olur diyen varsa en güzel dizini biz yazarız bundan basiti yok bizim için hatta bizden iyisini ilkokul öğrencileri yazar çünkü onlar yeni moda küfürlerin içinde büyüyor… küfür etmemek iyidir-küfür etmek kötüdür,bunu ahlak sahibi herkes böyle bilir,buna göre küfrü savunan ahlaksızlıktan asilikten hoşlanıyor demektir,bundan hoşlanan böyle şarkıları dinler,hoşlanmayan da bizi dinler çünkü biz coşkuyu küfürsüz de yakalıyoruz.
Kariyerinizde keske yapmasaydım dediğiniz hatalarınız oldu mu hic?
Kolera: Oldu ,hala da oluyor…Ben hem duygusal biriyim,hem de en az diğer insanlar kadar aptal olabiliyorum ,kim her an pervasızca zekiliğini ve soğukkanlılığını yahut profesyonelliğini koruyabilir ki?Beşerler zaman zaman şaşarlar,yine de benim pişmanlıklarım iyi niyetimden yaptığım şeyler üzerine,bazen siz iyi birşey yaptığınızı sanarsınız ama onu haketmeyen birine yaptığınız için başınıza kötülük kesilir…
Son çalışmalarınızda tasavvuf türü üretime dayalı söz ve vurgu planlamasında ilerlediğinizi görüyoruz..Buna belli bir kararın ardından sonra mı başladınız,yoksa değişen veya artan dini duyguların şarkılarınızda yer alan bir tepkimesi mi ?
Kolera: Ben bir plan kurup plana gore yazmam,artan manevi duygular doğru cevap,onların yansımaları kalemimi etkiliyor,ne ile meşgulse ondan bahsediyor insan…bazen aştkan,bazen kederden,bazen alınganlıklardan,bazen tanıdıklardan,nihayetinde yazı sahibine aittir…
Rap muzigi disinda ilgi alanlariniz varmi?
Kolera: Büyük bir sinema severim.Çok fazla film izledim,izliyorum,zaten evdeki en büyük sıkıntı yeni aldığımız filmlerin eskiden izlemiş olduğumuz filmler çıkması.En çok gerilim-korku,dram ve biografileri izlemeyi seviyorum,müzik gruplarının biografileri hariç onları sıkıcı buluyorum.Fotoğraflarımı kendim çekiyorum bazılarını Sago çekiyor Sagopa’nın da fotoğraflarını ben çekiyorum,bu da ayrı bir zevk benim için, onların üzerinde photoshopla birşeyler yapmayı seviyorum şu günlerde dinleyicilerimin fotoğraflarını yapıyorum İnziva albümümle resim çekiliyor ve bana yolluyorlar ben de shoplayıp imzalıyorum,sitede paylaşıyoruz,yine benim ilgi alanlarım benimle ilgilenenlerin etrafında dönüyor.
Hollandayi nasil bilirsiniz?
Kolera: Hollanda’dan siyah lale tohumu almak istemiştim yoktu ancak satıcı 5li bir paketleri olduğunu söyledi 5 renk 1 tanesi siyah açıyor dedi ben de hemen aldım heyecanla anneme götürdüm o ekti her gün telefon açıp anne siyah lale çıktı mı diyordum o da kızım çıkarsa ben ararım seni diyordu ve nihayetinde 5 tohumda pembe çıktı Hollanda deyince aklıma ilk olarak bu olay geliyor.2. olarak ailelerimize peynir almıştık eksik vermişler Türkiye’de anladık laleden daha büyük kazıktı aslında ama lalelere daha çok üzülmüştüm.
Bunları gülelim diye anlattım tabi bunlar bir yana Hollanda mükemmel bir ülke o sevimli evler her evin penceresinde çiçekler,gönlünce yol boyu otlayan tombiş inekler,halkın sadece kendiyle meşguliyeti başkalarını bakışlarıyla taciz etmeyişi bunlar güzel şeyler tüm bunlarla Hollanda yaşanılası bir ülke,kim istemez ki böyle bir yerde yaşamayı?
Kolera: Ancak Amsterdam’a inince korku sarıyor,bütün o korkunç günahlar alenen işlenirken vuran çan sesiyle ürkmemek mümkün değil Amsterdam çok büyülü bir yer beni çok etkiliyor aslında ama aynı zamanda ürkütüyor da…Deniz seviyesinden bu kadar düşük olması bu günahlarla büyük dezavantaj Allah orada yaşayan bütün kardeşlerimizi korusun.Biraz dramatik oldu ama gönlümden geçti söylemek sürç-ü lisan ettiysek affola..
13 Haziranda Hollanda’nin Tilburg kentinde Sagopa Kajmer konseri var, Bu konserde sizde sahnede olucakmisiniz?
Kolera: Olmak isterdim ama malesef yokum.
Hollanda’daki Turkler arasinda bircok hayraniniz var, Hayranlariniza demek istediginiz birsey var mi?
Kolera: Mesafelerin önemi yok biz hep beraberiz,onları çok seviyorumuzak olsa da mesafeler. Yanımda olduğunuz için teşekkürler.
Hollanda’daki Turkler ve Magazine Turka adina tesekkur ediyoruz, eklemek istediginiz birsey?
Kolera: Ben de sizlere teşekkür ediyor ve Hollanda’daki bütün Türk kardeşlerime selamlarımı söylüyorum.
Tesekkur ediyoruz…
Hazirlayan: Ali Eren - magturka.com